SERTİFİKA MÜRACAATI EĞİTİM AKADEMİSİ MERAK ETTİKLERİNİZ
KURUMSAL

BELGELENDİRME
 
KURULLARIMIZ
 
İSTATİSTİKLER
Aktif Ziyaretçi 2 Kişi

Bugün 251 Kişi

Toplam Ziyaret 1.210.440  Kişi
 

"Okuyup Öğrenmek , Cehalet akıntısına karşı kürek çekmektir." S.ALIÇ

  KÜLTÜR KÖŞESİ MAKALELERİ 
   
Yazar Ünvanı Araştırmacı-Yazar
Yazar Hüseyin BÜLBÜL
 
 
 
Makale Tarihi :  02.02.2023
Huzur Hakka Teslimiyetin Meyvesidir

"Asırlar boyu bizi kardeş yapıp bir arada yaşama şerefine ulaştıran İslami değerlerimizin buharlaştırılarak seküler değerlerin onların yerini almış olması, insanların değer yargılarını değiştirdi. Hayattan beklentilerini farklılaştırdı. Gelecek kaygılarını, ahiret algılarını bitirdi."

 

Akif Aşkarlı/ Ş. URFA

Soru 1: Bu ülkede birçok ortak paydası olan, aynı amaç uğruna birlikte can veren insanları, ezeli düşmanmış gibi birbirinin kanını dökecek duruma getiren sebepler nelerdir?

Cevap: Ortak paydadan söz edilince başta insan olarak yaratılmış olmak insanlık için ortak bir paydadır. İnsan olarak hemcinsini sevmek, koruyup kollamak, kendilerini tehdit eden olumsuzluklara karşı birleşerek o rahatsızlığı birlikte gidermeye gayret etmek gerekmez mi? Bırakın insanları vahşi hayvanlar bile bu konuda birleşerek kendilerini savundukları bir vakıadır. İnsanın ise daha kalıcı ve daha etkili sebepleri vardır. Onları yoktan var eden Allah, nesebe dayalı yakınlıkların daha üstünde bir bağla aralarını birleştirmiş; inananları kardeşler olarak nitelendirmiştir. Bu ilkeye bağlı olan insanlar, dilleri, renkleri ve etnik kökenleri ne olursa olsun iman harcıyla birleşerek asırlar boyu kardeşçe yaşamaya devam etmişlerdir. Bu onlara yükletilen imani bir sorumluluktur. Bu sorumluluğun farkında olan Müslümanlar için bu düşüncenin mevsimi asla geçmez. Kıyamete kadar bu anlayışla yaşamanın ilahi bir buyruk olduğunun bilincindedirler. Bu nedenle iman edenler arasında dünyanın hiçbir yerinde böyle bir problem olmamıştır. Diyeceksiniz ki bu gün halkı Müslüman olan ülkelerde bu hastalık niçin baş gösterdi?  Bu işte bir gariplik yok mu?

Haklısınız bu işte bir gariplik vardır.  Hem Müslüman olduğunu iddia etmek hem de İslam dışı anlayışlara rağbet edip, onların kulvarlarında koşturmak olur şey değildir. Bu düşünce Fransız ihtilalıyla gündeme sokulup, etnik ayrıcalıkları körükleyerek İslam coğrafyasını bölüp parçalayıp yemek için İngiliz kolektif aklı tarafından Osmanlı topraklarında uygulamaya konulmuş; sonuç görüldüğü gibi bu topraklarda 44 ülkecik ortaya çıkartılmıştır. Her birinin durumu ortada!..  Su üzerindeki saman çöpleri gibi hiçbir ağırlığa sahip olmayan konumlarını, yabancı vesayeti ile sürdürmektedirler. Belki buna  şöyle demek daha mantıklı olur; “küresel güçlerin toprak bekçileri…” Bu topraklardaki enerji ve madenleri başkalarının çarçur etmemeleri  için hakiki sahipleri gelip işletinceye kadar bunların bekçiliğini yapan insanlar!..

Bunlara örnek mi istiyorsunuz? İşte en yeni paylaşımı yapılan Kaddafi’nin ülkesi Libya…  Eskisini soruyorsanız Irak, Afganistan, Suriye ve bil umum Osmanlı bakiyesi topraklar…   Aynı kadere tabi zamanını bekliyor. Birçok konuya 2023 kadar kalem batıramıyorsunuz. Bu tarih yaklaştıkça ciğer paylaşacak kediler gibi sabırları taşıyor. Bu coğrafyadaki insanların mülklerine sahip olma düşüncelerinin oluşmasına asla tahammülleri yoktur. Ekini ve nesli bozarak işlerini kolaylaştırmak isteme yöntemlerinin akamete uğradığını görmeye tahammülleri yoktur. Bunca hırçınlığın altında yatan gerçek bu olsa gerek.

Bir diğer sebep ise, bizi biz yapan niteliklerin farkında olmayışımızdır. Asırlar boyu bizi kardeş yapıp bir arada yaşama şerefine ulaştıran İslami değerlerimizin buharlaştırılarak seküler değerlerin onların yerini almış olması, insanların değer yargılarını değiştirdi. Hayattan beklentilerini farklılaştırdı. Gelecek kaygılarını, ahiret algılarını bitirdi. Kelimenin tam anlamıyla dünyevileştirdi. Ne varsa bu dünyadan ibaret hale getirdi. Bu nedenle tüm beklentiler güne, buraya ve bu hayata indirgendi. Hayata inananlar, ölüm ve ötesini bir yok oluş olarak algılamaya başladılar. Onun ötesinde de bir hayatın varlığını unuttular /unutturdular.   Hal bu ki ölüm, yeni bir hayata doğuştur. O hayat dünyada yaşananlara göre şahsa özel şartlar içeren bir yaşam olacağı tüm ayrıntıları ile anlatılmaktadır. (Yasin 36/56…)  Sosyal yaşamda ulaşılan şahsi davranışlardaki serbestlikler, insanların bastırılan yüzünün ortaya çıkmasını sağladı. Özellikle etnik yapıların harekete geçirilip farklılıkların kaşınması sonucu çatışma kaçınılmaz oldu…

Huzur ve sükûn isteyenlerin öncelikle kendilerinin sakin olması gerekmektedir. Asıl olan doğru düşünceye fıtratın diline ve dinine dönerek insanları en nihai olan birleştiriciye, hakka çağırmaları ve kendilerinin de bu hak üzerinde olmaları gerekmektedir. Emperyalizmin ayrıştırıcı, bölüp parçalayıcı ve çatıştırıcı  anlayışlarına pirim vermeden kardeşçe kucaklaşmalıyız ki, onların tüm oyunlarını bozmuş olalım!..

Soru 2: Hepimiz Müslüman olduğumuza inanıyoruz.  Bu inanca dayanarak Rabbimizin bu konudaki önerdiği çözüm yolları nelerdir?

Cevap: Kur’an’ın ifadesi ile bu konudaki ilk örnekliği Mekke toplumu oluşturmaktadır. Cehaletin güce dayalı hak hukuk anlayışını hakkın adalet ilkesi ile çözüme götüren İslam, eşkıyalıktan evliyalığa terfi eden bir toplum oluşturmuştu.  Öncelikle onları Allah’ın varlığına ve birliğine çağırmış; kendisine vahyedilen insanı Muhammed  (as)’ı da kendisinin insanlar için seçmiş olduğu elçisi olduğunu ve mutlaka ona tabi olunması gerektiğini bildirmişti. Her birinin diğerinden farksız insanlar olduğunu, değer olan şeylerin insanın kendi eliyle kazandıkları ile mümkün olacağını bildiriyordu. Soy- sop ve kan bağı ile değerli olunamayacağını, üstünlük ve şerefin “takva “ ile mümkün olacağını, insanların takvada birbirleriyle yarışması gerektiğini bildiriyordu. Allah kimseyi soyuna ve suretine bakarak değerlendirmeyeceğini, herkesin yapmış olduğu işe/ amele bakarak değerlendireceğini vurguluyordu.

İşte bu ilkelere rağbet edip hayata geçiren o insanları, bulundukları ateş çukurunun kenarından kurtararak saadet asrının aktörleri yaptığını şöyle açıklamaktadır:

“Hep birlikte Allah’ın ipine (İslâm’a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O’nun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız.” (Ali İmran 3/103)

“İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa eren onlardır.” “Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır.” (Ali İmran 3/104-105)

Bu ilkelerin beyanıyla kurtuluşumuzun ve ya felaketimizin yolu gösterilmektedir. İnsanlık buna dönmediği sürece dünyada ve ahirette kurtulmuş olmayacaklardır.

Bu da demek oluyor ki hakka dönmeyenler dünya ve ahirette huzur ve saadeti hak edemezler!..  İnsanlık “insanın hevasını” ilahlaştıran beşeri sistemlere ve değer yargılarına kurtarıcı gözüyle bakmaya devam ederlerse; Allah da onlardan düşmanlarının eliyle veya birbirlerinin eliyle intikamını alacaktır. Bu konuda yaşanmış bir örnek sunmaktadır bizlere:

“Biz, Kitap’ta İsrail oğullarına: Sizler, yeryüzünde iki defa fesat çıkaracaksınız ve azgınlık derecesinde bir kibre kapılacaksınız, diye bildirdik.” “Birincisinin zamanı gelince, üzerinize güçlü kuvvetli kullarımızı gönderdik. Onlar, evlerin aralarına girip araştırdılar. Bu yerine getirilmesi gereken bir vaad idi.” “Sonra sizi tekrar o istilacılar üzerine galip kıldık ve size mallarla ve oğullarla yardım ettik. Ve toplum olarak sizin sayınızı artırdık.” “Eğer iyilik ederseniz kendinize etmiş, kötülük ederseniz yine kendinize etmiş olursunuz. Artık diğer cezalandırma zamanı gelince, yüzünüzü kara etsinler, daha önce girdikleri gibi yine Mescid’e (Süleyman Mâbedi’ne) girsinler ve ellerine geçirdikleri her şeyi büsbütün tahrip etsinler (diye, başınıza yine düşmanlarınızı musallat kıldık).”  “Olur ki Rabbiniz size merhamet eder. Ama siz tekrar dönerseniz biz de döneriz. Cehennemi, kâfirler için kuşatıcı bir zindan yaptık.” (İsra 17/4-8)

Bunlar İsrail oğulları için söylenmiş olması İsmail oğullarının başına gelmeyecek, onlar için bu yasalar uygulanmayacak demek değildir. Biliyoruz ki onun sünnetinde bir değişiklik yoktur. Kim nerede, ne zaman bunları yaparsa onlar için de bu yasalar uygulanacak demektir. Biz halimizi düzeltelim, Allah “hali” düzeltecektir…

First Page Next Page 1 Previous Page Last Page Sayfa 1 / 1 -- Listelenen Sayfa Sayısı 1
 Prof.Dr.İlahiyatçı
 Hayreddin KARAMAN
 Gelin şu zekâtı bir düzene koyalım! ...
............................................
 Prof.Dr.İlahiyatçı
 Faruk BEŞER
 Özürlüler ve Allah’ın Adaleti meselesi ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Hüseyin BÜLBÜL
 Müslüman demokrasiye razı olur mu sahip çı ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Harun GÖRMÜŞ
 Eskiden ve Şimdi ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Haydar ÖZTÜRK
 Müslümanlarda Akıl Tutulması ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 OSMAN COŞKUN
 Söylemler İddia, Eylemler İse İspattır ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Muhammed CELİL
 Allah'tan Kimler Korkar ? ...
............................................
 Üni. Öğretim Üyesi
 Dr.Cahit KARAALP
 Tarihin Son Sayfası ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Abdülaziz KIRANŞAL
 İyi bir çocuk yetiştirmek isteyen anne-bab ...
............................................
 Aile Danışmanı
 Asiye TÜRKAN
 De ki; Yeryüzünü Dolaşın.. ...
............................................
 Yönetim Kurulu Başk.
 Selahaddin ALIÇ
 Ramazan ve Duyarlı Müslüman.. ...
............................................
 

Enerji içeceklerinin fazla tüketimi çocuklar için tehlike kaynağı
26.02.2022

Bilim insanlarından "kahve" araştırması: Ömrü uzatıyor
25.02.2022

Nadir görülen genetik bir hastalık: Progeria
23.02.2022

Ölüm anında insan beyninde neler oluyor?
23.02.2022

Antibiyotikler Tedavi Özelliğini Kaybediyor
22.02.2022

Gereksiz Aspirin Mide ve Beyin Kanamsı Nedeni
20.02.2022

Her 100 Kişiden Birinde Çölyak var.
20.02.2022

Çocukları Bekleyen Büyük Tehlike.
19.02.2022

Cilt Kreminde Civa Çıktı.
18.02.2022

Skandal ! Hamburgerde İnsan ve Fare DNA'sı bulundu.
15.02.2022

Tüm Haberler
Mail adresinizi ekleyin yeni faaliyetlerimizden anında haberdar olun.
  Kuruluş 2010 : Selahaddin ALIÇ Copyright © 2010-2021 Hedem Helal Denetim ve Sertifikalandırma Merkezi
Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu, kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir. İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.