Tabiattaki tüm canlılar yaşamlarını idame ettirebilmek için besin almak durumundadır. Bu doğrultuda da beslenmemize dikkat etmeye çalışırız. Her günü kendimizin ve özellikle çocuklarımızın sağlıklı beslenmesine dikkat ederek geçiririz. Örneğin çocuklarımızın gün içinde mutlaka peynir, süt, bal, yoğurt, et, tavuk ya da balık, sebze ve meyve yemesine dikkat eder bunları bir dengede tutmaya çalışırız. Çocuklarımızı abur cuburlardan ya da fast food tarzı yiyeceklerden zararlı diye uzak tutmaya çalışırız. Ama ne yazık ki günümüzde ‘’sağlıklı beslendim ‘’diyemiyoruz. Neden mi? Gerçek olan şu ki artık günümüzde gıda terörü ile iç içe ve farkında olmadan sürekli bir yaşantı içindeyiz.
Bunları bilmek insanı daha da rahatsız ediyor ,değil mi? Çünkü bunlardan tam olarak kendimizi ne şekilde soyutlayacağımızı, koruyacağımızı bilemiyoruz. Gıda denetimi ülkemizde ne yazık ki olması gerektiği gibi yapılmıyor ve gıda firmalarının bir çoğu da bunu fırsat bilerek her türlü ,gıda katkı maddelerini isteği şekilde kullanarak,ürününün piyasadaki dayanım süresini arttırmaya çalışırken ,tüketicininde sağlığı ile rahatlıkla oynayabiliyor.
Oysa ki eskiden böyle miydi? Günümüzde gıda sektörü başta olmak üzere birçok sektör para kazanma hırsına kapılıp insan sağlığını hiçe sayıyor. Ürettikleri ürünlerin kalitesi şöyle dursun dinimizin emrettiğinden uzak, sağlığımıza tehditler savuran birçok ürünü ,denetimsiz olarak üretip piyasaya sürüyorlar. İşte bizler bunun önüne geçmek, gerekeni yapmak için buradayız.
Helal denetimin kontrolünden geçen firmaların ürünlerini kullanarak hem sağlığımızı koruyor, hem vicdanımızı rahatlatıyoruz..
Görsel ve yazılı medyadan takip ettiklerimiz haberler karşısında dehşete düşmemek elde değil. Et, tavuk, süt, yoğurt, tereyağ, bal, temel gıda maddelerindeki hileler ve katkı maddeleri,sağlığımız için oldukça sakıncalı ve tehlikeli boyutta varmıştır.
Dinimizin emrettiği gibi helalden uzaklaştıkça tehlike de aynı orantıda artıyor. Bu konuda bilinçli olmak ve herkesi bilinçlendirmek boynumuzun borcudur. Daha çok kazanma hırsı ile sağlığımızı tehdit eden firmaları da bu sağduyu sahibi olmaya davet ediyorum.Aslında her üretici,ürettiği ürünün arkasında durduğunu HELAL DENETİM SERTİFİKASİ alarak topluma kanıtlamalıdır.Bu nedenle inanç sahibi tüm üreticilerimizi ürünleri için sertifika almaya davet ediyorum… Ürünleriniz hakkında –siz üreticiler olarak –hem hakim hem savcı konumundan ayrılmalısınız diye düşünüyorum.Zira her ürünün üzerinde üreticinin isteği doğrultusunda bunda DOMUZ VE TÜREVLERİ…. Yoktur demekle tüketiciye yeterli güven verdiklerini düşünüyorlarsa, birkez daha söylüyorum.Bırakın ürününüzü DENETİM BELGESİ TÜKETİCİYE TANITSIN…o zaman sizde biz tüketicilerde gönül rahatlığı ile ürünlerinizi tüketelim… Biz tüketiciler de bu konuda,elbetteki çok görevler düşmektedir.Bilinçli üretici-bilincli tüketici toplumlar olmaya hazır mıyız?
A.V.M MERKEZLERİNDE SERTİFİKALI ÜRÜN ARIYORUM…ACABA HANGİ ÜRÜNÜ BULABİLİRİM…… SİZLERİ HELAL GIDA SERTİFİKASI ALMAYA DAVET EDİYORUM.
Biz tüketiciler olarak bu konuda,üzerimize çok görevler düşmektedir.Bilinçli üretici-bilincli tüketici toplumlar olmaya hazır mıyız?
Bu umutla hepinize saygılar sunuyorum.
|