Her canlı gibi insanda elbette ki yiyecek içecek ve yaşantısının devamı için bir şeyler tüketecektir. İnanç sahibi insanların,gıda ve ihtiyaç maddeleri ,diğer insanların tükettiklerinden ayrı kılan özelliklerin başında; sağlıklı+güvenli+çevreci =helal gıda ve ihtiyaç maddeleri olması gerektiğine inanmaktayım... Allah(c.c) inanan kullarına herşeyin temiz,Tayyib olanlarından yemelerini emretmiştir. Bu nedenle inanlar yediklerinin-giydiklerinin- kullandıkları ihtiyaç maddelerinin Allah(c.c.)’ın yasaklarına uygun olması yolunda gösterecekleri gayret ve samimiyet nispetinde mükafat kazanırlar.
Sadece yiyeceklerin Tayyib ve helal olmasına dikkat etmemizin gereği yanında bugün sizlere biraz farklı açıdan kendimize özeleştiri yapmak istiyorum.
Hoşumuza giden bir yiyeceğin – istesek de istemesek de çok tüketmeye nefsimizin isteğini yerine getirmeye gayret ederiz. Aslında yemek üstüne - yemek yemek bedenimiz için zararlı olmasına rağmen vazgeçemediğimiz damak tadımız bizi mağlup ediyor. Günümüz de tükettiğimiz gıdaların pek çoğunda üretim esnasında kullanılan kimyasalların böbrek ve karaciğerlerimize verdiği zararları da göz ardı etmiş oluyoruz. Gıdalarımız beslenmek ve hastalıkların giderilmesi yönünde kullanılan, yendiğin de insana mutluluk ve huzur veren organik gıdalar olmalıdır. Oysa günümüz de üreticelerin ürünlerine kattıkları çeşitli kimyasallar nedeni ile ürünleri daha güzel damak tadı veren ve insanı obeziteye götüren gıdalar oldukça artmıştır. Üretici para kazanma uğruna – ürünlerinde ki damak tadını mümkün olduğunca çoğaltma çalışması tüketicinin de damak zevkine kapılıp bu ürünleri fazlaca tüketmesi hastalıkların artmasına sebebiyet vermektedir.
Helal ile haram arasında halkın birçoğunun bilmediği şüpheli konular vardır. Şüpheli konulardan sakınanlar, dinini ve ırzını korumuş olur. Şüpheli konulardan sakınmayanlar ise git gide harama dalarlar ( Buhari iman Bahsi 39 – Müslim Müsaka 107 ).
Günümüzde hastanelerimiz dolup taşmakta devletin sağlık giderleri çoğalmakta, SGK’nın yükü her geçen gün daha da artmaktadır. Halkımızın azımsanmayacak bir kısmı hatta genç olanlar dahi obezite hastalığına tutulduklarının farkında bile değiller. Çocukların ellerinde ki cipsler – kalitesiz çikolatalar – tostlar – burgerler, büyüklerde ekmek arası – ayaküstü yemeler ve geçiştirmeler obeziteye başlangıç oluyor. Damak tadı uğruna sağlığımızdan nasıl feragat ettiğimizi hiç mi hiç düşünmüyoruz!
Ucuz olsun – çabuk olsun – damak tadı olsun – midem dolsun – açlık hissimi bastırayım diye düşünenler sağlıklarını hiçe saymaktadırlar. Doğalgaz ateşinde pişirilen dönerler – tavuk kızartmaları – meşrubatlara katılan MSG ( Monosodyum glutamat – çin tuzu ) damak zevkimizi arttırırken sağlığımızı nasıl da azalttığının farkında olmuyoruz. Yoğurt – ayran – süt yerine tercih edilen glikozlu-aromalı – boyalı gazlı içecekler sağlığımızı nasıl tehdit ettiğini hiç mi hiç düşünmüyoruz.
Damak tadı uğruna – değeri bilinmeden harcanan sağlığımız ve geleceğimizin teminatı evlatlarımızı nasıl ve kimler koruyacaktır?
Nerede inançlı gıda üreticisi..?– Nerede inançlı meslek kuruluşlarının gıda komisyonu üyeleri…? Söz inaçtan açılınca mangalda kül bırakmayan ,İslami esasların arkasına gizlenenler-dini isimleri tabela edinenler, zararlı ve hileli ürünler üreterek çok para kazanma yerine - inancınızın gereği ürünleri üreterek ALLAH’ın (c.c)rızasını kazansanız olmaz mı? Unutmayalım ki;hiç bir kimse servetini öbür tarafa götürmeyecektir.Duyarlı inancının gereğini yapmak isteyen üreticileri arıyorum????…neredeler.??? Spor takımlarına olan bağlılığınız kadar da olsa ,inancınız gereği SAĞLIKLI + GÜVENLi + ÇEVRECİ = HELAL GIDA ve ihtiyaç maddeleri üretmeniz gerekmez mi ? |