Değerli dostlar,
Helal Denetim adı üzerinde her türlü gıda ve ihtiyaç maddelerinin öncelikle, sağlıklı+güvenli+çevreci = Helal Ürün olması gereğini hepimiz biliriz. Günümüzde pek çok sahada olduğu gibi ticari konularda da ahlaki çöküşün her gün daha da ilerlemesi toplumumuzu dejenere etmekte, insanların birbirlerine karşı güven, saygı ve itimatsızlığı her gün daha da artmaktadır. Nasıl artmasın:?
Toplumumuz her geçen gün öyle bir çıkmaza girmektedir ki sağlıksız beslenme sonucunda yakalandığı hastalıkların tedavisinde de maalesef kimyasal ilaçların çokluğu gıdaların kimyasal formulasyonu haline getirilmiş olması, raf ömrü uzatılması, lezzet arttırması, daha çok tüketimi arttırmak için katılan katkı maddeleri sayesinde hem insanlar hem de çevre zarara uğramaktadır. Aslında insan toprak ve sudan yaratıldığına göre insanın yediği her gıda toprak ve sudan elde edilmektedir. Topraktan beslenen bitki ve hayvanlardan elde ettiğimiz gıdalarımıza ne kadar az müdahale edilirse o kadar sağlıklı kalabiliriz. Günümüzde gıdalarımıza ,maalesef ne kadar çok kimyasal işlem uygulandığı ve gıdaların faydadan çok zararlı hale geldiği görülmektedir.
Gıdalarımızın dışında kullandığımız diğer ihtiyaç maddelerine gelince mesela daha hijyenik olsun diye çamaşırlarımızda, bulaşıklarımızda kullandığımız deterjanlarımız, yağ sökücüler ( solventler-formendehit) gibi kansorejen ve tabiatta biyolojik olarak çözülmeyen bu maddelerin gelişi güzel kullanılması insan sağlığını ve çevreyi tehdit etmektedir. Beyaz çamaşır ve tüllerin daha beyaz ve parlak görünümü sağlamak üzere deterjanlara katılan fosfatlar, mavi boncuklu diye reklam edilen içerisinde göz taşı-bakırsülfat bulunan deterjanlarla temizlik yapıldığında, bu deterjanlar el derilerimiz tarafından emilerek insanda alerji ve astımı tetiklemektedir. Sağlığa ve çevreye zararlı olan bu ürünlere nasıl Helal Sertifikası verilebilir?
Gazlı içeceklere gazın çözülmesi ve keskin bir tadın verilmesi için katılan fosforik asidin kemik erimesine ve diş çürümelerine sebep olduğu bilinirken, tavuk yeminde kullanılan fosforik asit bunun 10 katı olmasına rağmen bunun insanlara vereceği zararları nasıl göz ardı edebiliriz.
Et ürünlerinin raf ömrünü uzatmak maksadı ile insan ve çevreye çok büyük zararları olduğu bilinen gıda koruyucu maddeleri E250 – E251nano – nano2 (sodyumnitrat – sodyumnitrit) E220 – E228 (Sülfür-sodyum ve potasyumsülfit-metabisülfit) ve fosfatlar kullanılmaktadır. Bütün bunlar üreticilerimizdeki kazanma hırsından oluşan, ürünün raf ömrünü uzatmak görünümünü daha güzel sağlamak maksadıyla yapılmaktadır. Ama insanlara ve çevreye vereceği zararlar düşünülmemektedir. Bu katkı maddelerine nitrat ve nitritler et ürünlerinde lezzet ve renk verici olarak kullanılmaları aynı zamanda üründe bakteri üremesini, etin pembe-kırmızı görünümünü sağlaması içindir. Ancak aşırı derecede tüketildiklerinde böbreklere zarar verdiği, kimyasal işlem görmüş etle (sucuk-salam) tüketilen nitrit insanlarda kanser bağının oluşmasına, nefes daralmasına, baş dönmesine, baş ağrısına sebep olduğu gibi küçük yaştaki çocukların gıdalarında kullanılması yasak olmasına rağmen sabah kahvaltılarımızı süsleyen et ürünlerini bolca tüketmekteyiz.
Gıdaların koruyucusu olarak kullanılan sülfitlere gelince göğüste sıkışma, kurdeşen, karında kramp, ishal, kan basıncı düşmesi, başta yanma hissi, halsizlik, nabız hızlanması ve astım başlangıcını tetikleme gibi faktörler görülür.
Fosfatlara gelince, asidik ve alkeli türleri vardır. Asidik fosfatlar sucuk üretiminde, alkeli fosfatlar ise sosis ve salam üretiminde kullanılırlar. Fosfatlar sosis gibi emisyon tipi ürünlerde su ve tuzlu suda çözülen proteinlerin çözünürlüğünü arttırarak emisyon özelliklerini düzeltir. Poli-fosfatlar konserve etler dahil her tür tütsülenmiş ve tütsülenmemiş sosis,salam ve sucuklarda kullanılırlar. Ayrıca tavuk, hindi ve paketlenmiş etlere enjekte edilerek etlerin su tutarak ağırlaşması ve hacminin artması sağlanır. Bu kimyasallar insanın bünyesinde kalsiyum dengesini bozarak kemik erimesi ve diş çürümelerine yol açar. Sucuk,salam ve sosislerde kullanılması yağ oranının kırmızı et gibi gösterilmesi için carmin (karmin) böceğinden elde edilen boya kullanılmaktadır. Her nedense bunlar ürünün etiketinde belirtilmemektedir. Sucuk ve salamlarda günümüzde en çok kullanılan maddelerden biride MSG (monosodyumgkutamat) yani Çin Tuzu insanda bağımlılık yapmakta, tüketimi arttırmakta, kalp ritmini bozmakta, astım, alzheimer, Parkinson, merkezi sinir sistemi tahribatı, Sara (epilepsi), gözlerde retina bozukluğu, doyma bozukluğu, obezite, büyüme hormonu basgılaması, böbrek ve karaciğer hastalıklarına sebep verdiği gibi anne karnında bulunan bebeğe plesenta bariyerini aşarak anne karnındaki bebeğe zarar veren Nörotoksit bir maddedir. Günümüzde bunlar gibi gıda katkı maddelerinin katılma miktarları üreticinin insiyatifinde olduğu da ayrıca bir gerçektir. Hangi ürüne ne miktarda katacağını bilemeyen eğitimsiz işçilerle üretimi yapılan gıda ve ihtiyaç maddelerine siz olsanız bunların sağlıklı+güvenli+çevreci = Helal Gıda olduğu hakkında şahadette bulunabilir misiniz? Bu ürünleri Helal Sertifikası ile taçlandırabilir misiniz?
Bugünü düşünüyorum, dün geçti, gelecek yarınlara ne bırakacağız insanlığa nasıl faydalı olacağımız hepimizin üzerine farz-ı ayin bir görevdir diye düşünüyorum.
|