SERTİFİKA MÜRACAATI EĞİTİM AKADEMİSİ MERAK ETTİKLERİNİZ
KURUMSAL

BELGELENDİRME
 
KURULLARIMIZ
 
İSTATİSTİKLER
Aktif Ziyaretçi 1 Kişi

Bugün 251 Kişi

Toplam Ziyaret 1.210.440  Kişi
 

"Okuyup Öğrenmek , Cehalet akıntısına karşı kürek çekmektir." S.ALIÇ

  KÜLTÜR KÖŞESİ MAKALELERİ 
   
Yazar Ünvanı Prof.Dr.İlahiyatçı
Yazar Faruk BEŞER
 
 
 
Makale Tarihi :  26.03.2015
Gıda, İlaç ve Silah

Hz. Peygamber bir gün dualarımız neden kabul edilmiyor sorusuna şöyle bir cevap veriyor: “Ey insanlar! Allah tayyib’dir (temiz ve hoş) ve sadece tayyib olanı kabul eder. Allah peygamberlere neyi emretmişse, müminlere de onu emretmiştir. Buyurmuştur ki: “Ey peygamberler! Helalü hoş (tayyib) olan şeyleri yiyin ve salih amel yapın. Ben sizin ne yaptığınızı çok iyi bilirim” (23/51).  Yine buyurmuştur ki, ey müminler! Size verdiğimiz rızıkların tayyib olanlarından yiyin (2/172). Sonra da bir adamı hatırlatıyor: Uzun bir yolculuğa çıkmış, toz toprak içerisinde, ellerini semaya kaldırıyor ve ya Rab! Ya Rab! diye dua ediyor. Ama yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, haramla besleniyor. Böyle bir dua nasıl kabul edilebilir? diyor”. (Müslim).
 İki gündür Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin, Suudi Arabistan Uluslararası İslam Ekonomisi ve Finans Kurumu ile birlikte düzenledikleri “Uluslararası Helal Ürün Ekonomisi Sempozyumu”nda idik. Böyle başarılı bir sempozyum için her iki kurumu da tebrik ediyorum. 10’a yakın ülkeden uzmanları dinleme fırsatı bulduk. Ama bu sempozyum sebebiyle biz hâl-i pürmelâlimizi de bir kez daha görmüş olduk.
Dünyada 1,8 milyar Müslüman var. Bir kişinin günlük gıda tüketimi ortalama 2 dolar olsa bu insanlar yılda yaklaşık 2 trilyon dolarlık gıda tüketiyor demek. Bu da tabii ki, uluslararası şirketlerin iştahını kabartıyor. Pazarı kapmak için ne numaralar çeviriyorlar. Helal gıda belgesi ilk kez 1960’larda Amerika’da uygulanmış. Muhtemelen bunu yapanlar da Müslümanlar değil, onlara ürün satmak isteyen yabancılar ve yine muhtemelen Yahudilerin ‘Koşar’ından etkilenmiş. Ama elli yıldır Müslümanlar hala istenilen bir düzeye ulaşamamışlar. Demek ki, bütün kurumlar birleşik kaplar gibi ancak beraber yükselebiliyor.
Bugün dünyada 200’den fazla helal belgesi veren kurum varmış ve bunların çoğu da yine Müslüman olmayanların elinde imiş. İslam ülkelerindeki pazarlara girmek isteyen gıda üreticileri parayı basınca herhangi bir cami derneğinden bile bir helal belgesi alabiliyormuş. Ortadoğu İslam ülkelerindeki et piyasası bu tür belgelerle tamamen Avustralya ve Brezilya’nın elinde imiş. Konservesinin üzerine önce ‘Fresh Pork’ (taze domuz eti) yazıp altına ‘helal’ damgasını vuranların yanında, balık konservesinin üzerine ‘şer’i usullerle boğazlanmıştır’ diye yazanlar bile var. 
Müslümanların oluşturdukları kurumlar da mütekâmil değil. Herkes kendi mezhebini, kendi görüşünü, hatta kendi duygularını ve kendi cemaatini ölçü alınca kimse kimseye güvenmiyor. Dikkatli olduğunu gösterme adına helal belgesi vermek için üretim yapanların abdestli namazlı ve dört başı mamur Müslüman olma şartını koşanlar bile varmış. Hemen hiçbir kuruluşun yeterli fıkıh danışmanlarının bulunmadığı da anlaşılıyor. Hatta bazıları bundan özellikle çekiniyor. Çünkü kendi kurguladıkları çerçeveyi fıkıhçılar daraltabiliyor ya da genişletebiliyor.

Diğer yönden belge veren kuruluşlar, belki de tabii olarak, bunu bir kazanç aracına dönüştürmenin yollarını da bulmuşlar. Diğer yönden kuruma güvenmeyip belge almayan, ya da alamayan sağlam üreticiler belgesiz konumuna düştükleri için ekonomik açıdan zarar eder hale gelebiliyor. Böylece iş içinden çıkılmaz bir hal almış. Çünkü bu belgeyi vermekten daha önemli olan şey, belgenin verildiği andaki elverişli durumun sürdürülebildiğini kontrol edebilmek. Bunu da böyle kurumların yapabilmesi imkânsıza yakın derecede zor. ABD başta olmak üzere, bu işin rantını kapmak isteyen yabancılar Müslümanların gözünü boyayabilmek için kırk takla atarken Türkiye gibi, böyle bir şey bizim laikliğimize zarar verir, karizmamızı çizer diyenler de var. Türkiye’de şimdilerde bunun salt ekonomik yönünü anlatarak bu laik refleksi aşma çabaları mevcut. Danışma kurulunda da değerli fıkıhçılarımız bulunuyor. Ancak ben uzun erimde bunun da başarılı olabileceğini sanmıyorum, bunun için de danışmanlık tekliflerini kabul etmedim.

Sempozyumu izlerken bende şöyle bir kanaat oluştu: Bu mesele de pek çok benzeri gibi bir güç meselesi. Güçlü bir İslam devleti, ya da bütün İslam ülkelerinin âlimlerinin seçeceği, sembolik de olsa bir halife bulunmadan bu mesele çözülmez. İşi halletme yerine, içinden çıkılmaz duruma iter. En azından Malezya gibi, laiklik elden gider korkusu taşımadan işi ehline bırakır ve devlet olarak da hata yapanların gözünün yaşına bakmadan murakabesini/kontrolünü yapar ve gerekli yaptırımları uygularsa bir ölçüde başarılabilir.
Hep söylüyoruz, Âdemoğlunun ilk sınavı, haram meyveyi yememe sınavıdır. Siz kendi gıdanıza, ilacınıza ve silahınıza kendi damganızı vuramadıkça Müslüman kalabilmeniz zordur.

First Page Next Page 1 Previous Page Last Page Sayfa 1 / 1 -- Listelenen Sayfa Sayısı 1
 Prof.Dr.İlahiyatçı
 Hayreddin KARAMAN
 Gelin şu zekâtı bir düzene koyalım! ...
............................................
 Prof.Dr.İlahiyatçı
 Faruk BEŞER
 Özürlüler ve Allah’ın Adaleti meselesi ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Hüseyin BÜLBÜL
 Müslüman demokrasiye razı olur mu sahip çı ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Harun GÖRMÜŞ
 Eskiden ve Şimdi ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Haydar ÖZTÜRK
 Müslümanlarda Akıl Tutulması ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 OSMAN COŞKUN
 Söylemler İddia, Eylemler İse İspattır ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Muhammed CELİL
 Allah'tan Kimler Korkar ? ...
............................................
 Üni. Öğretim Üyesi
 Dr.Cahit KARAALP
 Tarihin Son Sayfası ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Abdülaziz KIRANŞAL
 İyi bir çocuk yetiştirmek isteyen anne-bab ...
............................................
 Aile Danışmanı
 Asiye TÜRKAN
 De ki; Yeryüzünü Dolaşın.. ...
............................................
 Yönetim Kurulu Başk.
 Selahaddin ALIÇ
 Ramazan ve Duyarlı Müslüman.. ...
............................................
 

Enerji içeceklerinin fazla tüketimi çocuklar için tehlike kaynağı
26.02.2022

Bilim insanlarından "kahve" araştırması: Ömrü uzatıyor
25.02.2022

Nadir görülen genetik bir hastalık: Progeria
23.02.2022

Ölüm anında insan beyninde neler oluyor?
23.02.2022

Antibiyotikler Tedavi Özelliğini Kaybediyor
22.02.2022

Gereksiz Aspirin Mide ve Beyin Kanamsı Nedeni
20.02.2022

Her 100 Kişiden Birinde Çölyak var.
20.02.2022

Çocukları Bekleyen Büyük Tehlike.
19.02.2022

Cilt Kreminde Civa Çıktı.
18.02.2022

Skandal ! Hamburgerde İnsan ve Fare DNA'sı bulundu.
15.02.2022

Tüm Haberler
Mail adresinizi ekleyin yeni faaliyetlerimizden anında haberdar olun.
  Kuruluş 2010 : Selahaddin ALIÇ Copyright © 2010-2021 Hedem Helal Denetim ve Sertifikalandırma Merkezi
Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu, kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir. İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.