SERTİFİKA MÜRACAATI EĞİTİM AKADEMİSİ MERAK ETTİKLERİNİZ
KURUMSAL

BELGELENDİRME
 
KURULLARIMIZ
 
İSTATİSTİKLER
Aktif Ziyaretçi 11 Kişi

Bugün 251 Kişi

Toplam Ziyaret 1.210.440  Kişi
 

"Okuyup Öğrenmek , Cehalet akıntısına karşı kürek çekmektir." S.ALIÇ

  KÜLTÜR KÖŞESİ MAKALELERİ 
   
Yazar Ünvanı Misafir Yazar
Yazar Hekimoğlu İSMAİL
 
 
 
Makale Tarihi :  09.04.2015
Sırat-ı Müstakim, Allah?a Giden Yoldur...
İki nokta arasındaki en kısa mesafe, doğrudur. Bu iki noktayı birleştiren diğer çizgiler doğrudan uzundur. Sırat-ı müstakim dediğimiz Peygamberimiz (sas)’in hayat tarzı da ebedi saadete giden yolların en kısası ve en doğrusudur.
 
Her sürücü trafik kaidelerine dikkat ederek, yoluna devam eder. Ama eğer trafik levhalarına bakmaz, anayolu bırakıp tali yollara saparsa, ya arabanın lastikleri patlar ya çamura saplanır hatta daha da kötüsü arabayla takla atar, uçuruma yuvarlanır. Peki ya sırat-ı müstakimden ayrılan insan?
 
Namazların bütün rekâtlarında Fatiha Sûresi okunur. Dua ederiz, yalvarırız, “Allah’ım bizi doğru yola ilet, sırat-ı müstakimde bulundur.” deriz. Sırat-ı müstakim, istikamet yoludur, ifrat ve tefritten uzak, dengeli bir ümmetin yoludur; Peygamberimiz (sas)’in, sahabenin izlediği yoldur, tevhid inancının yoludur. Yolcu hükmündeki insan, yoldan çıkıp, harama girerse felaketi olur.
 
     Tevhid inancı insana kalpte, dilde ve halde istikamet kazandırır; “Her şeyi yaratan, yaşatan, yöneten Allah’tır.” manasındadır. Buna inanan, “Allah beni görüyor, melekler günahımı sevabımı yazıyor, haramlardan kaçayım.” der. Ve kurtulur.
 
    Mesela bir yıllık iaşesini temin ettiği halde ‘ya bulamazsam!’ diye çok endişelenen kimseler tevekkülsüzlükle sırat-ı müstakimden ayrılır. Hasta olduğu halde tedavi olmayan kimse de cesarette ifrat yaparak yine sırat-ı müstakimden ayrılmıştır.
 
    Nasıl ki aklın vazifesi iyi ile kötüyü ayırt etmektir, Müslüman’ın vazifesi de helale talip olmak, hayırlı olan yolda yürümektir. Koyun gibi başkasının tarlasında otlayıp, çobanın taşına, değneğine hedef olmaktansa, helâl dairesinde kazanmak ve harcamak hem sırat-ı müstakimde ilerlemektir hem de şahsî kemâlattır. Çünkü dünyaya gelmemizdeki gaye İslamiyet’i yaşamaktır.
 
    İstikametin temini ve muhafazası konusunda Süfyan-ı Sevrî (ra)’nin izahı son derece yol göstericidir:
 
    “Amel olmadan söz müstakim olmaz. Söz ve amel de niyetsiz istikamet bulmaz. Sünnete uygunluk olmadıkça da ne söz, ne amel, ne de niyet istikamete kavuşabilir.”
 
    İnsan, imanı ve ilmiyle sırat-ı müstakimde yürür. Ehl-i keramet uçabilir, denizde yürüyebilir, bunlar önemli değildir. Çünkü uçan kuşların, denizdeki balıkların Allah indinde önemi yoktur. Mesela şimdi bana bir adam gelse, dese ki: “Ben yürüyerek Boğaz’ı geçiyorum.” O adama derim ki: “Yürüyerek Boğaz’ı geçmene ne gerek var, al bir bilet, gemiye binip geç!” Bana göre en büyük keramet, hak yolunda istikamettir.
 
Bir zamanlar şöyle bir beyit yazmıştım:
 
Yollar boşaldı artık, yolcular buldu vaha
 
Yolcular gitmese de, yollar gider Allah’a
 
    Sırat-ı müstakim, Allah’a giden yoldur. Öyle ise ilmimizle, imanımızla, duamızla, meylimizle sırat-ı müstakime girelim. O zaman hem dünyamızın hem de ahiretimizin cennet olduğunu görüp kötü yollarda gidenlerin, ikinci bir kötülük edip kendi veballerini kadere yüklemelerine bakıp onlar için de dua edelim: “Allah’ım, bizi nimet verdiğin kimselerin yoluna ilet; gazap edilmiş olanların ve sapmışların yoluna değil.”
 
    Her Müslüman İslâmiyet adına bir şeyler söyler, yapar amma sırat-ı müstakimde olmak başkadır. Ölçü, Kur’an’dır, sünnettir, İslâmiyet’tir.  
 
    Sünnet-i seniyyeye göre yaşanılan hayat, insanı sırat-ı müstakim çizgisinden cennete ve rıza-i ilahiye çıkarır.
 
    Çevreyolundaki tabelada bir yazı okumuştum: “Durmak, geri dönmek yasaktır.”
 
    “İşte İslâmiyet budur!” dedim. Zira Hak yolunda durmak ve geri dönmek olmaz. Daima sırat-ı müstakimde ilerlemek vardır.
First Page Next Page 1 Previous Page Last Page Sayfa 1 / 1 -- Listelenen Sayfa Sayısı 1
 Prof.Dr.İlahiyatçı
 Hayreddin KARAMAN
 Gelin şu zekâtı bir düzene koyalım! ...
............................................
 Prof.Dr.İlahiyatçı
 Faruk BEŞER
 Özürlüler ve Allah’ın Adaleti meselesi ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Hüseyin BÜLBÜL
 Müslüman demokrasiye razı olur mu sahip çı ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Harun GÖRMÜŞ
 Eskiden ve Şimdi ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Haydar ÖZTÜRK
 Müslümanlarda Akıl Tutulması ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 OSMAN COŞKUN
 Söylemler İddia, Eylemler İse İspattır ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Muhammed CELİL
 Allah'tan Kimler Korkar ? ...
............................................
 Üni. Öğretim Üyesi
 Dr.Cahit KARAALP
 Tarihin Son Sayfası ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Abdülaziz KIRANŞAL
 İyi bir çocuk yetiştirmek isteyen anne-bab ...
............................................
 Aile Danışmanı
 Asiye TÜRKAN
 De ki; Yeryüzünü Dolaşın.. ...
............................................
 Yönetim Kurulu Başk.
 Selahaddin ALIÇ
 Ramazan ve Duyarlı Müslüman.. ...
............................................
 

Enerji içeceklerinin fazla tüketimi çocuklar için tehlike kaynağı
26.02.2022

Bilim insanlarından "kahve" araştırması: Ömrü uzatıyor
25.02.2022

Nadir görülen genetik bir hastalık: Progeria
23.02.2022

Ölüm anında insan beyninde neler oluyor?
23.02.2022

Antibiyotikler Tedavi Özelliğini Kaybediyor
22.02.2022

Gereksiz Aspirin Mide ve Beyin Kanamsı Nedeni
20.02.2022

Her 100 Kişiden Birinde Çölyak var.
20.02.2022

Çocukları Bekleyen Büyük Tehlike.
19.02.2022

Cilt Kreminde Civa Çıktı.
18.02.2022

Skandal ! Hamburgerde İnsan ve Fare DNA'sı bulundu.
15.02.2022

Tüm Haberler
Mail adresinizi ekleyin yeni faaliyetlerimizden anında haberdar olun.
  Kuruluş 2010 : Selahaddin ALIÇ Copyright © 2010-2021 Hedem Helal Denetim ve Sertifikalandırma Merkezi
Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu, kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir. İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.