SERTİFİKA MÜRACAATI EĞİTİM AKADEMİSİ MERAK ETTİKLERİNİZ
KURUMSAL

BELGELENDİRME
 
KURULLARIMIZ
 
İSTATİSTİKLER
Aktif Ziyaretçi 1 Kişi

Bugün 251 Kişi

Toplam Ziyaret 1.210.440  Kişi
 

"Okuyup Öğrenmek , Cehalet akıntısına karşı kürek çekmektir." S.ALIÇ

  KÜLTÜR KÖŞESİ MAKALELERİ 
   
Yazar Ünvanı Prof.Dr.İlahiyatçı
Yazar Faruk BEŞER
 
 
 
Makale Tarihi :  19.06.2015
Tıbb-ı Nebevi
Bir dinin sağlıklı ve temiz yaşama ilkeleriyle tanınıyor olması gerçekten çok önemli. Bilindiği gibi Hz. Peygamber önce temizliğe, sonra da sağlığa, tedaviye ve sağlıklı kalabilmek için az ve temiz yemeye çok önem vermiştir.
Öncelikle onun bilgisini aldığı vahiy ve Kur'an-ı Kerim, helal yemeye dikkat çektiği her yerde helale bir de 'tayyib' olması şartını ilave eder. Bir şeyin 'helal' olması, yasaklanan şeylerden olmaması, 'tayyib' olması ise temiz, hoş ve fıtrata ve sağlığa uygun olması demektir. Yeme ve içmede olduğu gibi ibadetlerde de temizlik ön şarttır. İnsanın, kendisine bir emanet olarak verilen bedenini iyi koruması ve kendisini kendi elleriyle tehlikeye atmaması istenmiştir.
Dinin bu özelliği İslam'daki bilgi anlayışına da yansımış başlangıçta bilginin ana konusu din bilgisi ve sağlık/beden bilgisi olarak iki temel başlıkla anlatılmıştır. İslam âlimlerinden bu ayırıma ilk değinen muhtemelen İmam Şafiî'dir. Ondan sonra yine onun çizgisindeki İmam Gazali “ilim, ilm-i edyan ve ilm-i ebdandan ibarettir” diyecektir. Yani ilim denen şey din ve beden ilmine indirgenebilir.
Kur'an-ı Kerim'in bir yorumu ve uygulaması olarak Hz. Peygamber'in tedaviye ve temizliğe dikkat çekmesi, Müslümanları başından itibaren bu iki alanda kafa yormaya ve sağlam bilgi üretmeye sevk etmiş, buna bağlı olarak “Tıbb-ı Nebevî”, yani Peygamber'den alınan sağlık bilgileri adıyla bir ilgi ve bilgi alanı gelişmiş, sonucunda da tıbbın bütün alanlarında, sadece isimleri bile iki üç cilt tutacak kadar kitaplar kaleme alınmıştır.
İmam Malik'ten başlamak üzere ilk Hadis Mecmualarında hep tıpla ilgili bir bölüm vardır. Konuyla ilgi ilk biyografik eser ise İmam Ali Riza bin Musa Kâzım'ın (v. 203/818) risalesidir. Ardından Endülüslü Abdülmelik bin Habîb (238/853) ismini de koyarak “et-Tıbbu'n-Nebevî” kitabını yazmıştır. Bağdatlı Abdüllatîf (v. 629/1231) ise aynı konuyu muhtemelen ilk tabip ve aynı zamanda fakih olarak ele almış, Hz. Peygamber'in tıpla ilgili hadisi şeriflerini toplayıp Kur'an-ı Kerim'deki ilgili ayetlerle birlikte şerh ederek adını “et-Tıp mine'l-Kitabı ve's-Sünne” koymuştur. Yani Kur'an-ı Kerim ve Sünnet'ten öğrenilen tıp demek.
Sonra pek çok İslam âlimi konuyla ilgilenerek ansiklopedik eserler meydana getirmişler. İbnüs-Sinnî, Ebu Nuaym el-Isbehanî, Kemal bin Tarhan, İbnü'l-Kayyim, İmam Zehebî ve Süyutî bu âlimlerdendir. Yazdıkların bir kısmı büyük bir cilt hacmindedir.
Bununla birlikte Müslümanların Tıbb-ı Nebevî ile ilgili tevarüs edilen bilgileri bağlayıcı ve sınırlayıcı olarak görmemeleri İslam dünyasında tıp biliminin gelişmesinin önünü de açmıştır. Yani Tıbb-ı Nebevî bir alternatif tıp değildir. Her şeyden önce bugünkü tabiriyle bir koruyucu hekimlik tedbiridir. Buna, Tıbb-ı Nebevî'ye göre asıl olan hastalanmamak ya da sağlığı korumaktır da diyebiliriz.
İslam âlimleri Tıbb-ı Nebevî'nin genel özelliklerini belirlemeye çalışırlarken şunları söylerler:
Tıbba dair hadislerin bir kısmı vahye dayalı da olabilir, ama bir kısmı Hz. Peygamber'in kendi zamanından ve yaşadığı kültürden edindiği bilgilerdir. Bu sebeple bu hadisi şerifler dini alandakiler gibi bağlayıcı değildir, genel anlamıyla sağlığa ve tedaviye teşviktir. Hz. Peygamber'in bizzat kendileri de doktor çağırmıştır, Hz. Aşe ona bazı geleneksel tedaviler uygulamıştır. Bununla birlikte onun, salt dünyevî de olsa, söylediği hiçbir söz yanlış değildir. Çünkü Hz. Peygamber'in dini olanla olmayan sünneti her zaman kesin hatlarla birbirinden ayrılamaz. Onun bir fiilinin dini mi dünyevi mi olduğunda tereddüt edilirse dini olduğu kabul edilir, çünkü onun hayatında çoğunluk ve asıl görev budur. Biz en doğru olana isabet edemediği zamanlar Allah'ın onu uyardığını biliyoruz. O halde uyarmadığı yerlerde her söylediği doğrudur diye inanırız. Ama doğru olmasıyla, bağlayıcı olması ve doğrulardan bir doğru olması farklı şeylerdir.
Allah haramda şifa yaratmamıştır. Bunun bir anlamı da ilaçların helal alternatiflerinin bulunmasının Müslümanlar için bir görev olduğudur. Meşhur hurma aşılama olayı aslında dünyaya ilişkin ilmi meselelerde Müslümanların önünü açma ve onları buna teşvik etme anlamı taşır. Bu olay bilgi felsefesi açısından da önemlidir.
First Page Next Page 1 Previous Page Last Page Sayfa 1 / 1 -- Listelenen Sayfa Sayısı 1
 Prof.Dr.İlahiyatçı
 Hayreddin KARAMAN
 Din, kültür, medeniyet sapkınları boş durm ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Hüseyin BÜLBÜL
 Dinde Peygamberin Örnekliği ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Harun GÖRMÜŞ
 Bilim ve Din Çatışır Mı? ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Haydar ÖZTÜRK
 Taklit ve Atalar Kültür ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 OSMAN COŞKUN
 Gazze Halkına Gazel Okuyan Müslüman Coğraf ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Muhammed CELİL
 Sözün Bittiği Yer Gazze ...
............................................
 Üni. Öğretim Üyesi
 Dr.Cahit KARAALP
 Davet Yolunda Dikkat Edilecek Hususlar ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Abdülaziz KIRANŞAL
 Ramazan ve takva etkisi ...
............................................
 Aile Danışmanı
 Asiye TÜRKAN
 Zulümden yorgun düşen bizler! ...
............................................
 Yönetim Kurulu Başk.
 Selahaddin ALIÇ
 Ramazan ve Duyarlı Müslüman.. ...
............................................
 

Enerji içeceklerinin fazla tüketimi çocuklar için tehlike kaynağı
26.02.2022

Bilim insanlarından "kahve" araştırması: Ömrü uzatıyor
25.02.2022

Nadir görülen genetik bir hastalık: Progeria
23.02.2022

Ölüm anında insan beyninde neler oluyor?
23.02.2022

Antibiyotikler Tedavi Özelliğini Kaybediyor
22.02.2022

Gereksiz Aspirin Mide ve Beyin Kanamsı Nedeni
20.02.2022

Her 100 Kişiden Birinde Çölyak var.
20.02.2022

Çocukları Bekleyen Büyük Tehlike.
19.02.2022

Cilt Kreminde Civa Çıktı.
18.02.2022

Skandal ! Hamburgerde İnsan ve Fare DNA'sı bulundu.
15.02.2022

Tüm Haberler
Mail adresinizi ekleyin yeni faaliyetlerimizden anında haberdar olun.
  Kuruluş 2010 : Selahaddin ALIÇ Copyright © 2010-2021 Hedem Helal Denetim ve Sertifikalandırma Merkezi
Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu, kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir. İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.