(DOMUZDAN ELDE EDİLMİŞ HAMMADDELER OLABİLİR)
Değerli okurlarım; Sizler içinaraştırıp derlediğim günlük hayatımızla ilgili konuları bilgilerinize sunmaktan mutluyum. Çoğumuzun bilmediği önemli bir ayrıntı şampuanlar. Genellikle kişisel bakım ürünlerinde etiketler düzenlenirken ürünün yapımında kullanılan kimyasallar fazladan aza doğru sıralandığını görüyoruz. Bu ürünlerin içeriğinde florürlü, SLS'li ürünler olduğunu özellikle formaldehit, paraben çeşitleri bulunanları kesinlikle almamamızın gerektiğini hatırlatmak isterim.
Bizleri reklamlarla aldatmak isteyen üreticiler T.V. verdikleri reklamlarla pırıl pırıl parlayan, dalga dalga savrulan, ahenkle dans eden saçlar herkesi etkiliyor ki bugün banyosunda şampuan bulunmayan ev yok. Saçları için sabunu tercih edenler ise nine ve dedelerimizden başkası değil artık. Zaman zaman çağa ayak uyduramamakla suçlasak da bugün en doğru tercihi yaşlılar yapıyor. Çünkü gerek kokuları gerekse şık tasarımlarıyla bizi etkileyen şampuanların içeriği hiç iç açıcı değil. En azından sağlığını düşünenler için...
'Şampuanlar vücudumdan akıp gidiyor, ne zararı var ki?' demeyin. Çünkü zararlı kimyasallar hızla ciltten emilerek kana karışıyor. Normalde gıdalardan aldığımız zararlı kimyasalların bir kısmı boşaltım sistemimiz sayesinde dışarı atılırken, direkt kana karışan kimyasallar vücudumuzda birikiyor. Şampuanların içeriğine gelince; mesela köpüğün kalıcılığını arttırmak için cocamide dietanolamin (DEA) kullanılıyor. Amerika'daki bir üniversite, DEA'nın anne fareden yavrusuna geçtiğini tespit etmiş, ciddi beyin hasarları gözlenmiş. Diş macunlarında karşımıza çıkan sıvıyı köpürtme özelliği veren sodium lauryl ether sulfate (SLES) Ammonium Laureth Sulfate / Sodium Lauryl Sulfate'ın (SLS) vücuttan emildiği, saçları zayıflatıp dökülme yaptığı bilimsel olarak ispatlanmış bir başka gerçek. Slikondan yapılmış dimethicone/cyclomethicone maddesi saçı dolgun, parlak gösteriyor. Silikon türevi olduğu için saç deliklerini, cildi tıkıyor, vücudun teneffüs etmesini engelleyip görünmez bir tabaka oluşturuyor. Üstelik saçlarınızın kısa sürede yağlanmasını yine bu madde sağlıyor. Piyasadaki şampuanları incelendiğinde ürünlerin içeriğindeki kanserojen yapan ürünlerin olduğu görülmüştür. “Kepek şampuanları; kanserojen formaldehit, kresol ve polyvinilprolidon içerebilir. Bazı şampuanlarda kanserojen amin bileşikleri üremesini sağlayan 2-nitroprono-1, 3 diol ve polyethilen glikol kimyasalları kullanılabilir. Duş suyunun fazla sıcak olması saç derisinin emme özelliğini arttırır ve kimyasallar vücuda daha fazla nüfuz eder.”
Şampuanlardaki kimyasalların zararları elbette çok fazla. Ama bir de İslam dinine göre kullanılması uygun bulunmayan domuz ve türevlerinden elde edilmiş hammaddeler konusu var. Genelde pahalı, birden çok özelliği bulunan şampuanlarda karşımıza çıkan bu sorunu “Kullandığımız ürünün içinde myristic acid, stearik acid, jelatin, lesitin, biotin, L-cysteine ve collagen varsa dikkatli olmamız gerekiyor. Çünkü bunlar yumuşatma, akışkanlık, parlatma gibi özellikleri vermekle birlikte hem bitkisel hem de hayvansal olabilir. Eğer bitkiselse sorun yoktur. Fakat hayvansalsa domuzdan elde edilmiştir. Etikette maddelerin kaynağı 'bitkisel' diye belirtilmemişse ya da 'ürünlerimizde domuzdan elde edilmiş hiçbir katkı maddesi kullanılmamaktadır' açıklaması yoksa bu maddelere karşı dikkatli olmak lazım. Yahudi kökenli markalar buna özen gösterir. Onların ürünleri diğer zararlı maddeleri barındırmakla birlikte; domuz ve katkılarını içermez. Bir şampuan çok özellikliyse mesafeli yaklaşmak, 'içindekiler' kısmını ayrıntısıyla okumak gerekir.”
“Genel olarak gelatine, bone phosphate, L-cysteine, Glycerin, glycerol hammaddeleri hayvansal kaynaklıdır. Aksi yazılmadığı takdirde domuz kaynaklı olma ihtimali fazladır.” Sağlıklı ve güvenli olanı anadolu insanının kendi ürettiği sabunların sağlığa zarar vermediği bilinmektedir.
Günümüzde teknolojinin getirdiği kolaylıklar yanında pek çok kötüye kullanılan imkanların insan sağlığına zararlarından biride maalesef temizlik ürünlerinde kullanılan kimyasal ve hayvansal katkı maddelerinin bizlere verdiği zararlardır, diyebiliriz..
Kalın sağlıcakla. |